21 Haziran 2009 Pazar

HEPSİ TEKNOLOJİNİN SUÇU ( MU ? )

Teknoloji geldi insan vücudu çürüdü. Büyüğünden, küçüğüne hep hastalıklar sardı etrafımızı. Eski topraklara birşey oluyormu, yok. Niye; çünkü teknoloji daha uğramamış yakınlarına.
Teknolojiden faydalanalım derken, sağlığımız değerini yitirmiş yeryüzünde. Eskiden kanser yada verem olmuş biri duyulduğunda, ne derdi vardı acaba denirdi. Dertten sıkıntıdan olmuş denirdi. Çok nadirdi anlayacağınız.
Bakın, bugün öylemi. Küçücük çocuklar kanserin pençesinde, ne derdi olacak o yaşta. Hepsi teknolojinin suçu. Yerinde kullanmayı bir türlü beceremedik. Yoksa; suç bizlerdemi. Herşey hormonlu, ye yiyebilirsen. Kışın ki kışın, yazın ki yazın çıksa ya. Yemeyiver ne olacak, birkaç ay beklesen, ekmesen, ektirmesen. Kanunla belirlense, bütün bunlar yetiştiriltmese ya. Ama; yok, yazlık sebzeyi kışın da ekin siz. Para kazanacağız para. Sağlıktan daha kıymetli. Hem, ne önemi var canım. Biz toplum olarak hasta olmayı çok seviyoruz. Radyasyonlu çayları içiyoruz, içtiriyoruz. Küçücük çocukları löseminin pençesinde kıvrandırıyoruz. Durun orada; hiçkimsenin bu çocuklara ızdırap çektirmeye hakkı yok.
Hormonlu ya da radyasyonlu hiç bir gıda istemiyorum diyemiyoruz neden. Biz, bu kadar mı zayıf bir toplumuz. Zaaflarımıza bu kadar mı yenik düştük. Bütün toplum suçluyuz.
LÜTFEN başka çocuklar lösemi olmasın. Onları kucak dolusu öpüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder